Ciro, kıymetli evrakın, mülkiyet değiştirmesinde kullanılan usuldür. İlk ciro, lehdar yani senetten faydalanacak olan kimse tarafından senedin arka yüzü imzalanmak suretiyle yapılır. Senedi taşıyan, ciro yoluyla senet borçlusuna borcunu ciro edilen kişiye ödemeye yetki verir. Ciro yoluyla ciro edilen kişiye de alacağı tahsil etme yetkisi verir. Ciroda, ciranta (ciro eden) kendisinin senet dolayısıyla sahip olduğu hakları devretmez sadece senetten doğan haklarını devreder.
Ciro yazılı olur. Sözlü ciro olmaz. Ciro kaydı çekin arka yüzüne veya çekin arka yüzünün devamı olarak kabul edilen ve alonj denilen ek kağıt üzerine yapılmalıdır.
Ciro temlik (devir), tahsil ve rehin cirosu olmak üzere 3’e ayrılır.
Çekten doğan tüm hakların devri maksadıyla yapılan ciroya temlik cirosu denir. Temlik cirosu tam ve beyaz ciro olmak üzere iki şekilde yapılabilir.
Örneğin: Seher ALAMUR’a ödeyiniz+ ciro edenin imzası
Örneğin: Ödeyiniz + ciro edenin imzası
Beyaz ciroyu devralan hamil TTK 684 uyarınca;
Tahsil Cirosu ciro edilene alacağı tahsil etme yetkisini veren ciro türüdür. Tahsil cirosu ile tarafına kıymetli evrak ciro edilen hamil tahsil ettiği bedeli cirantaya geri öder. Tahsil cirosunda ‘bedeli tahsil içindir’ ‘vekaleten’ veya benzeri ibarenin olması gerekmektedir. Aksi takdirde ciro temlik cirosu sayılır.
Çeki tahsil cirosu ile devralan hamil ancak tahsil cirosu yapabilir. Çeki tahsil cirosu ile devralan hamil evraktan doğan tüm hakları kullanabilir. Ayrıca tahsil cirosunda hamile karşı ileri sürülebilecek def’iler kullanılamaz. Kişisel def’iler ise 3. Kişilere karşı ileri sürülebilir.
Rehin Cirosu kıymetli evraktan kaynaklanan alacak üzerinde rehin hakkının kurulmasıdır. Çekte rehin cirosu yapılamaz. Çeklerde sadece tahsil ve temlik cirosu yapılabilir.
Uygulamada taraflar arasında yapılacak işin teminatı olarak çek verilmekte olup, bu çeklere atıf yapan ayrı bir sözleşmede çek borçlusu ile alacaklının imzasını taşıması halinde sözleşmeye dayanarak yapılan itirazı Yargıtay kabul etmekte olup, alacağın varlığının yargılama gerektirdiği gerekçesiyle takibin iptali gerektiğini içtihad etmektedir.(Yargıtay 12. HD. 15.01.2013 tarih 2012/24334E. 2013/519 K)
Son olarak vadeden sonra yapılan ciroya değinmek gerekirse; TTK m. 690’a göre vadenin geçmesinden sonra yapılan ciro, vadeden önce yapılan cironun hükümlerini doğurur; şu kadar ki; ödememe protestosundan yahut bu protestonun tanzimi için muayyen olan müddetin geçmesinden sonra yapılan ciro ancak alacağın temliki hükümlerini meydana getirir.
Aksi sabit oluncaya kadar tarihsiz bir ciro, protestonun tanzimi için muayyen olan müddetin geçmesinden önce yapılmış sayılır.